Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sadece Özlüyorum

Sadece özlüyorum, gözlerini, ellerini, yumuşacık kalbini... Hatırlıyor musun bir bank vardı hep gittiğimiz. İlk tanışmamız o bankta idi, ilk gülüşlerimiz o banktan duyuldu, ilk defa o bankta ağladın omzumda, hayallerimizi kurmuştuk biz bir bankın üstünde. Aklıma geldikçe gülümsüyorum, hatta beni gülümseten tek hatıra o bank ve üstüne kurulmuş hayallerimiz. Yokluğunda ben orada hep yalnız başıma oturdum ve saatlerce hayal ettim, saatlerce senin gelmeni bekledim, saatlerce ağladım, saatlerce güldüm. Önceden bunları hep beraber yapardık şimdi ise... Yokluğun taht kurdu oraya artık bütün hatıralarımızı ele geçirdi, bütün yaşanmışlıklarımızı, bütün hayallerimizi bitirdi. Benim yeniden doğduğum o yeri, yaşama sevincim olan o yeri şimdi buz gibi bir soğuk ele geçirdi. Aramıza ihanet virajları girdi, bir türlü beceremedik sen ve ben oradan sağ çıkmayı... YAZILANLARIN HEPSİ HAYAL ÜRÜNÜDÜR.

Sen Varsın Biliyorum

Her gün, evet her allahın günü odamın kapısını açtığımda seni hissediyorum. Her şeyi tekrar yaşıyorum bu ne kadar acı bir şey bilemezsin. Odamdaki bir hayaletsin sen, düşünürken sen varsın, otururken sen varsın, ders çalışırken sen varsın, uyurken hep yanımdasın. Şizofrene bağlamak böyle bir şey sanırım. Kafamda yaşıyorsun sen, bir türlü gitmiyorsun. Kaç defa kovdum seni kaç defa bırak artık beni özgür olmak istiyorum dedim. Sen hiç gitmedin, hep benimleydin, hissedebiliyordum bunu. Hiç bitiremedim seni ama hiçte yaşayamadım. Yarım kaldıktan sonra hiç tamlanmadım yada yok olmadım hep araftaydım. Birbirimizden uzaklaştığımızdan beri ben seni hep uzaktanda olsa takip ettim. Orada bir yerlerde olduğunu bildiğimden hiç gitmedim. Hala orada olup olmadığın hakkında bir fikrim yok ama hissedebiliyorum, benimlesin. Hani çok sevdiğin şarkıcı vardı ya teoman, işte ben hep onun şarkılarını dinliyorum. Bana seni hatırlatıyor, hatıralarımızı hatırlatıyor. Mustafa Ceceli - Es şarkısına ne demeli ?

Aşk

Resim
Aşk, tarifini bile edemediğin milyonlarca kelimeden oluşuyor. Tek bir insanda görebiliyorsun bu kelimeleri, tek bir insanda hissedebiliyorsun aşkı. Tenine dokunduğunda içinde kopan fırtınalar, gözlerine baktığında yanan ateş, tarifi imkansız bunların. Bütün oluşumların sebebi aşk değil mi ? Aşk olmasa edebiyat olur muydu sizce. Aşk değil midir bize umut veren, ışık tutan yada ölüme sürükleyen. O terim eğer hayatınızda ise emin olun bir şeyler yolunda gidiyordur. Hayattan zevk almaya başlamışsınızdır, yaşamak için bir sebep bulmuşsunuzdur...

Sen Benim Dünyamdın

Fazlasıyla yoruluyorsun. Evet yaklaşık 3 yıldır hayatında olan birini unutmaya çalışırken çok fazla yoruluyorsun.Yaşadıklarını kimse anlamıyor ve sen tek başına,dört duvar arasında yavaş yavaş yok oluyorsun.Kimseye canım yanıyor diyemiyorsun. Çünkü biliyorsun,hiç biri seni anlayamayacak.Çünkü onlar hiç bir zaman bir adama kilometrelerce aşık olmadılar.Her gece,mesafelere küfür edip saatlerce ağlamadılar.Dinledikleri her şarkıda,görmedikleri bir adamı hayal etmeye çalışmadılar.Hiç görmediği şehrin karanlık sokaklarına yürümedi onlar.Yokluğun yapışmadı yakalarına.Günlerce uykusuz kalmadılar.Nefesimi kesen sesini duyamadıkları için paramparça olmadılar.Her sabah boynuna sarıldı onlar sevdiklerinin.Hiç bir zaman duymadığım o kokunu,onlar her sabah içine çekti.Bir mesaja sığdırmak zorunda kalmadılar aşklarını. ''Doğum günün kutlu olsun sevgilim'' den fazlasını yapabildiler. Ve ben hep onların yanında güldüm. Bilmiyorlardı içimde kopan fırtınaları.Kalbimin içindeki adamın ha

Sonra Böyle Oldum

Artık yazamıyorum, parmaklarım düşüncelerime dokunamıyor. Engelleniyorum ben, yaptığım her şeyde yanlış anlaşılmaktan korkmaya başladım. Önceleri böyle değildim, sonra değiştim, sonrası daha kötü oldu, sonrası benim sonumdu. Yapmak istediklerim diye bir şey yok artık, yapmam gerekenler var yada yapmamam gerekenler. Özgürlük terimi siliniyor artık hücrelerimden. Bir şeylerden saklanıyorum, karanlıktan korkuyorum artık...

Kalbinden öpüyorum sevgiliim

Tam da bu saatlerde üzerine bir yalnızlık hissi çöküveriyor. Yaklaşık altı aydır hayatında olan birini düşünmekten fazlasıyla yoruluyorsun. Fotoğraflarına bakıyorsun, her ayrıntısını aklında tutmaya çalışıyorsun. Yazdıklarını okuyorsun, bazıları eğlenceli, bazıları umut dolu,bazıları fazlasıyla aşık yazılar. Gülümsüyorsun ama içten değil,donuk, siyah bir gülümseme. Gökyüzüne bakıyorsun. Uzun süred ir tek avuntun; gökyüzü. ”Biz aynı gökyüzünü paylaşıyoruz, düşünsene.” diyorsun çevrendekilere, ama çoğu senin gerçekten ne hissettiğini anlamıyor. Klavyeye düşen gözyaşlarını görmüyorlar mesela, ya da o uyurken göğüs kafesini nasıl gözlemlediğini. Ayrıntılarını ezberlemeye çalıştığını bilmiyorlar ya da adını duyduğunda kalbinin nasıl acıdığını. Onlara göre saçma sapan bir ilişki işte, mesafelerle hiçbir şeyin yaşanmayacağını düşünüyorlar. Doğru,yaşanmıyor. Bir kere bile gözlerine bakamadığın birini özlemek,sürekli ”Beni düşünüyor mu yoksa unutuyor mu?” diye düşünmek yoruyor. B

Sen yoktun artık

Bir sabah uyandım, etrafımda bir şeyler eksikti. Komidinin üzerindeki kitabın yoktu. Sonra aynaya baktım yüzümde tebessüm eksikti. Kahvaltı yapmaya gittim sonra hazırlarken artık 1 bardak çay dolduruyordum 2. bardak hep boş şekilde bir köşede bekliyordu. O gün fazlasıyla sade ve boş geçiyordu bunu hissedebiliyordum. Artık elimi uzattığımda bir el bana sarılmıyordu. Sabah öpücükleri eksikti yanaklarımdan, gözlerin eksikti gözlerimde. Yıpranmış bir kalp bırakmıştın geriye sen, yok olmaya terk edilmiş bir adam. Film izlerken artık kollarımın altında bir melek bana sarılmıyordu. Yağan yağmurun parıltısını beraber izleyeceğim bir kadın yoktu hayatımda. Kavga ettikten sonra sıkıca sarılabileceğim bir kadın eksikti hayatımda. Varlığıyla mutlu eden sen yoktun artık...

Bekleyişi gördüm ben

Evet uzun zaman sonra gözlerinde acıyı gördüm. Bir kadının acizliğini gördüm, birinin bekleyişini gördüm. Gözlerine baktığımda ilk defa dünya dönmeyi bırakmıştı ikimizin arasında geçen diyaloğu dinliyordu. O iki saniye benim bir geçmişimi özetlemişti. Sen bana "Neden ?" diye sordun ya işte o an benim sana diyecek lafım yoktu, ben orada suçluydum. İdam edilmek yerine ebediyen eziyet çekecek olan bir suçlu. Sen bana "Neden ?" diye sordun ya gözlerinle, işte o an diyecek sözüm yoktu diyebilecek bir nedenim yoktu. Kafamı eğip "Sil o gözyaşlarını sana hiç yakışmıyor." demek düşerdi bana...

Seni haketmiyorum anne

Annemi o kadar çok seviyorum ki... Hiç bir zaman diyemedim ben bunu. Hep uzaktık,uzaktım.Sarılamadım boynuna,gelmedi içimden yapamadım. Yatağın içinde anne diye ağladım ama gidip canım annem diyemedim. Düğümlendi hep boğazımda kelimeler.Uzaktan izledim annemi ben. O bulaşıkları yıkardı ben mutfağın kapısından ona bakardım. Camları silerdi,aşağı düşücek diye yüreğim ağzıma gelirdi.Ama dikkat et anne diyemezdim.Ben ona sadece bakardım. Şimdi 5 oda var evin içinde ve ben bir köşesinde annem diğer köşesinde. Bana vicdan azabını öğretiyor.Kalp acısını,istemsizce gözlerimden nasıl yaş aktığını görmemi sağlıyor.O hasta yatıyor ve ben burada bu satırları yazıyorum.O gözlerini açamıyor içeride ben burada ağlıyorum. O kusuyor içeride ben burada nefes alamıyorum.. O bir defa yok oluyor içeride, ben bin defa ölüyorum. Boynuna sarılıp seni seviyorum anneciğim demediğim her saniye için özür dilerim.Seni kaybetmeye her saniye biraz daha yaklaşırken yanında olamadığım için affet beni,benden önce ölm

Yalandan da olsa

Her seferinde aklımda bulunmandan yoruldum ben. "Şu an ne yapıyor, kimle, kimle gülüşüyor, kime bakıyor, kimle eğleniyor ?" gibi soruların bedenimi yormasından bıktım. Yüzümdeki solgun rengin sebebi sen olma, gözümdeki arayışın sebebi sen olma artık yeter, bıktım. Ya ne bileyim artık hissettir bazı şeyleri, yazdığım şeyleri silmek zorunda bıraktırma beni. Yalandan da olsa bir gün sadece benim ol.

Bir kere inan ve geri gel

Son kez nefes aldığımı düşünüyorum her seferinde. Ama bitmiyor yokluğun. Saniyeler geçiyor, yüzlerce nefes alıyorum, binlerce göz yaşı döküyorum gitmiyor dört bir yanımdan yokluğun.Kalp atışlarım zirveye çıkıyor,yokluğunla savaşıyorum bildiğin. Ama olmuyor yapamıyorum. Yokluğun her aklıma geldiğinde bir adım daha çekiliyorum geri. Uçurumun kenarında duruyorum ölüme bire adım kalıyor. Bıçak izleri bileklerimde dans ediyor.Boynuma sarılıyor ipler her defasında. Ben diyorum ya yokluğun çekilir değil diye,anla işte bir kere anla. Bir kere inan ve geri gel.

Bunu Seviyorum

Senle tartışıyoruz etraftaki her şeyi darmadağın ediyoruz birbirimize küfürler ediyoruz kavga ederken ama sonunda hep sarılıyoruz, bunu seviyorum. Sabahları beni öperek uyandırıyorsun, bunu seviyorum. O gün neler yaptıysak eve gidince ne yaptığımızı tekrar konuşuyoruz ve daha farklı şeyler yapabilir miydik diye tartışıyoruz, bunu seviyorum. Araya biraz mesafe giriyor birbirimizi özlüyoruz ama sonunda hep kavuşuyoruz, bunu seviyorum. Sarhoş oluyoruz çılgınca sokaklarda koşturuyoruz ve sonra sabah uyandığımız çimenliklerde yanımda oluyorsun, bunu seviyorum. Balkondan birbirimize olan aşkımızı bağırarak ilan ediyoruz, bunu seviyorum. Saçlarınla oynarken bir anda burnumu öpüyorsun, bunu seviyorum. Hasta oluyorum yaptığın o kötü çorbaları zorla içiriyosun, bunu seviyorum. Yazın balkona bi yastık bi yorgan atıyoruz sonra yıldızların bize gülümseyişlerini izliyoruz, bunu seviyorum. Hayal kuruyoruz hepsinde sadece ikimiz oluyoruz, bunu seviyorum. Bazen zıtlaşıyoruz bana fikrini kabullendirmeye

Silemiyorum Sadece

Yerine çok şey koydum sen gittikten sonra. Yerine kitapları koydum, okudum okudum ama hiçbir cümle seni tamamlamıyordu. Hiçbir satır yaşadıklarımızı yaşatmıyordu. Yerine müziği koydum, dinlediğim her şarkıda biraz daha özledim sadece seni. Yerine kağıt kalem koydum, seni tamlayan kelimeleri bulamadım daha çok yoruldum. Sonra baktım yerine bir şey konmuyor, bende seni hatırlatan her şeyi sildim hayatımdan. Ama çektiğim acılar her seferinde seni hatırlatıyordu. Sonra yazdıklarımı okudum "Ama"dan önce yazdığım her şey yalanmış. Ben seni silemiyorum olay sadece bu.

Bazıları yokken bile vardır fazlasıyla

Bazıları yokken bile vardır fazlasıyla. Yokken bile hisettirir kendini kalbinde. Eksikliği boşluğa düşürür.Varlığı kafa yapar,günlerce ayılamazsın.Kilometrelerce uzaktan hasta olma der sana. Sen o dediği için öksürmemeye çabalarsın.Hastalıktan kafanı kaldıramazken ''ben çok iyiyim'' der gülersin. Bazıları yokken bile vardır fazlasıyla. Uykularını böler sesinden çıkan kelimeler. Üstüne titremesi,seni düşünmesi gelir aklına aptalca gülersin. Siz değilsinizdir. Bu koskaca şehirde yalnızsındır. Ama bilirsin ücra bir kentin karanlık sokaklarında bekler seni.Adım adım yaklaşırsın ona. Ve her geçen saniye yaklaşırsın ona,ölüme...

Kezban Kızlar İçin 400 Özlü Söz

EY KEZBAN !!!  1. evlat olsan sevilmezsin 2. yolda görsem yolumu değiştiririm 3. hıyar olsan cacığa doğranmazsın 4. anne baba akraba mı? 5. yok 6. kayık 7.geçmiş olsun kardeş acil şifalar 8.b*k atsan yapışmaz 9.eşek mi tepti demiştin? 10.kabaetime kaş göz çizsem daha yakışıklı/güzel olur 11.tecavüzcü coşkun görse hayata küser 12.tipim değilsin 13.senin yerinde olsam ateist olurdum 14.kaldırın su enkazı 15.bilim kurgu filmlerinde makyajsız oynarsın 16.o vahim kaza ne zaman gerçekleşti? 17.ölsen hoca arkandan fatiha okumaz 18.ölsen toprak kabul etmez 19.üzülme dostum tıp çok gelişti 1-2 ameliyatla düzelirsin 20.mevlana görse gelme der 21.denize düşsen batmazsın 22.yüzünü gören at 40 yıl arpa yemez. hayvana yazıktır.. 23.boşuna yaşayıpda oksijen tüketme değmezsin 24.i̇ntihar et 25.maden suyu şişesine otur ve ölmeyi bekle 26.anan seni doğuracağına dereye bir taş atsaymış 27.300 spartalıda doğsan, doğduğun gibi uçurumdan atarlardı 28.anan seni doğurmamış kusmuş 29.i̇ç güzelliğin bile seni

Bu İşte Bir Yalnızlık Var

Bazı kitapları sırf onu yaşamak için okursunuz. Her satırında yaşanmamışlıkları hissedersiniz. Kitabı okurken onu yaşarsınız. Kelimelerin birbiriyle nasıl seviştiklerini görürsünüz sanki hepsi birbiri için yaratılmış ve o kadar uyumludurlar ki iki şehir gibi. Uykunuz gelse bile o kitabı okumak için can atarsınız. Hatta bazen rüyamda da kitabı okuyabilir miyim diye düşündüğün oluyor. Yani ben seni kitaplarda yaşıyorum, ben seni yürüdüğüm sokaklarda yaşıyorum, dinlediğim müziklerde yaşıyorum, aklımda yaşıyorum. Seni en çokta kalbimde yaşıyorum...

Şehir

Sonra kamerada yaptıklarını aklına kazımaya çalışırsın.Sesinden çıkan her harfi defalarca duyarsın. Gülüşü hiç gitmez gözünün önünden,bir saniye bile çıkmaz aklından gözleri. Asla benimsin diyemezsin ona senin değildir çünkü. Ama bilirsin hissedersin sahipsindir ona bir yönden.''Varlığıyla mutlu eden tek kişi'' sıfatını alır önce.  Her gün konuşmadan duramazsın. Beklersin gelicektir yazıcaktır sana bir kelime. Mutluyken,hastayken,heyecanlıyken,kötüyken yanındadır o hep. Ve ağlarken... Sonra bir bakmışsın, İki ''şehrin'' büyük hikayesi olmuşsunuzdur birden. İki karanlık şehir,iki yalnız insan...

Hayal kurmakta güzel

Bazen bu siktiğimin şehrinde ne işim var diye düşünüyorum. Ama sadece düşünmekle yetiniyorum gidecek başka yerim yok, çaresizim, bırakıp gidemeklerim var, yanına gitmek istediğim halde gidemediklerim var, gittiğimde dökülecek olan gözyaşları var, gittiğimde burada kalacak bir aklım var. Yani buradayım yine her zamanki gibi boktan yaşamıma devam ediyorum standart bir tavırla. Etraftakileri unutmak istiyorum bazen takıyorum kulaklıkları dünya ile ilişkim kesiliyor sadece hayallerimi yaşıyorum. Sevdiklerimi de alıp gidiyorum hayalimde. Sevdiklerim dediysem de 3-5 kişi öyle sürü değil zaten onlar yeter bana. Birde uzaklarda bir yerlerde başka bir "Şehir" var onuda alıp gidiyorum hayallerimde. İşte hayalperest olmak böyle bir şey yaşamak kadar boktan çünkü gerçekleştiremiyorsun anlatabiliyor muyum ? Elinde olan bir şey değil işte iradenin bir sınırı var ulaşamıyorsun hayallerine. Hani çokta güzel olurdu beraber uzaklara gitsem yanımda sevdiklerim olsa. Ha diyorsun ki şu an yanında

Olmadı cehenneme

Şimdi birini düşünün demiycem size. Çünkü sizin düşünemeyeceğiniz kadar farklı biri o. Bedeni kilometrelerce uzakta olup,kalan tüm varlığıyla yanımda olan bir adam. Yüzümdeki aptal gülümsemenin sebebi olandır o çoğu zaman. Sesini duyduğumda bile mutlu hissettiğim,onunla konuşurken aklımdan geçeni söyleyebildiğim birisi. ''Çişim var benim'' dediğimde ''git işe'' diyen , hastayken süratsız halimi çekebilecek kadar dayanıklı birisi.Onun nasıl birisi olduğunu bende ne kadar çözememiş olsamda küçücük beynimde kocaman karmaşalar oluşturuyor varlığı. Herkese saatlerce trip atarken,ona kıyamayıp 2 dakika bile trip atamam mesela.Sonuna kadar güvenirim,yapmam dediğini yapmaz bilirim,hissederim.Yalan konuşmaz,anlarım. Beni üzen insanları saatlerce ona anlatırım bıkmadan dinler. Avutmaya çalışır çoğu zaman. İçimdeki hislerin tercümanı olur bazende. Aklıma gelip söyleyemediklerim onun ağzından dökülür. Bazende odun olur,kızdırır.Çok sürmez bi espri yapar,güldürür

En Yakın Arkadaş

Şimdi birini düşünün, sizi sizden daha iyi anlıyor. Hah işte ben öyle birine sahibim, hiç kaybetmek istediğim bir şehir. Canın sıkıldığında dertlerin olduğunda seni en iyi anlayan biri, gerektiğinde bir anne gibi olan sizi düşünen biri. Hasta mı oldun ilaç gibi gelir. Derdin mi var deva gibi gelir. Böyle onla konuşurken çok rahatsınızdır istediğiniz gibi konuşursunuz. Şişko dersiniz çirkin dersiniz alınmaz o da sizle dalga geçer. Aynı kafayı yaşıyorsunuz içmeden sarhoş oluyorsunuz onla konuşurken. Konuşurken etrafta sizden başkası yok gibi ha bide gereksiz insanlar var. Bazen diyorum biz niye bu kadar uzaklarda yaşıyoruz. Arada bir sanki tekrar tanışıyormuş gibi yapıyorum ortaya çok fantezik şeyler çıkıyor. Konuşurken birbirimizi yanlış anlamıyoruz. Küfür ediyorum o kadar kızmıyor o da küfür ediyor bana. Sonra tabi ben doğal olarak kızıyorum ona. Bu aralar çok hasta çok suratsız çok somurtkan çok sümüklü bol sümüklü bol peçeteli bol kızarmışlı bol domatesli. Yani bol bol mallık barındı

Can neyindi ?

Can neyindi ? Can benim ilk güvendiğimdi, ilk okuldan kaçışım , ilk aşkı hissettiğim, ilk sokak başında karşılaşayım diye dua ettiğim , ilk anneme söylediğim yalanım , ilk terk edilişim , ilk ailemi karşıma alışım , ilk beklediğim , ilk mutluluğumdu. Canbenim neyim miydi? CAN BENİM KOSKOCA İKİ BUÇUK SENEMDI.

Her uyandığımda yanımda sen ol istedim

Sevgilin seni terk edip başkasıyla çıkmaya başlasa ona ne derdin? Mesela, Sen şimdi onun yanında uyuyorsun. Onun saçlarını okşuyor, onunla aynı bardaktan içiyorsun. Ona bakıp gülümsüyorsun, Onun elini tutuyorsun, Ona sarılıyorsun. Beraber kahvaltıda ediyorsunuz. En çok sevdiği ceketini giyiyorsun. Beraber bi aşk filmi almaya gidiyorsunuz. Sana kahveni o yapıyor. Film izlerken ' Bak kadın ne de çabuk alıştı adama, Benim sana alıştığım gibi..' diyorsun. Onun yanındayken yemek yemek istemiyorsun, Kahve istiyorsun ondan. Çikolatalı kahve. Saatlerce sarılıp televizyon izliyorsunuz, İzdivaç programlarıyla dalga geçip komedi filmlerinde kahkahalar atıyorsunuz. Korku filmlerinde o sarılıyor sana, Sen gülüyorsun. Onun bunu yapması hoşuna gidiyor aslında. Dışarı çıkarken onu sen giydiriyorsun. Kıskanıyorsun herkesten, Birinin ona bakıcağını düşünmen bile delirtiyor seni. Çıkıp birşeyler yiyorsunuz, Eve dönerken el ele yürüyorsunuz. Herkes imrenerek bakıyor size çünkü

Kıskanmak var kıskanamamak var

Her insan kıskanır, hatta çok kıskanır hatta aşırı kıskanır. Birde kıskandığını belli edemeyen vardır. Baskıcı bakışlar vardır üstünde kıskanırsan kavga ederiz gibi. Ondan o kişi için kıskanmak, içinde kopardığı fırtınadır. O kişi için kıskanmak, bir türlü söyleyemediği cümlelerdir. Kıskanıyorum seni diyememektir. O kişi içine dert edinir bunu. Ya bakın kızlar sevgilileriniz sizi kıskandığında onlarla kavga etmek yerine sakinleştirin. Sonra erkekler çok odun demeyi biliyorsunuz. Fark ettim de ilişkilerde kavga çıkaran taraf genelde kızlar oluyor. Neyse tamam üstüme gelmeyin. Saygılar...

Görüş ve Düşünceler

"Bak kadın, ben öyle rahat bir adam değilim konu sensen. Adımlarına dikkat edeceksin attığın her adımda bana ait olduğunu bileceksin. Öyle her erkekle muhabbetin olmayacak, olduklarını da ben tanıcam. Gözlerine benden başka kimse uzun uzun bakamaz. Kokunu kimse içine çekemez benden başka. Yani kısacası sen benimsin bunu anla. Ha diyorsan ki ben öyle şeylere gelemem, o zaman yapacaklarına karışamam." Evet okuyucular atarlı bir insanın düşündüklerini okudunuz. Kiminize saçma gelecek bu sahiplenme, kiminizin hoşuna gidecek. Farklı görüş ve düşünceleriniz olacak bunu söyleyen kişi hakkında, bazılarınız odun diyecek bu kişiye bazılarınız ise ne kadar romantik. Kısacası görüşleriniz sizin nasıl biri olduğunuzu anlatır. Şimdi bana da diyorsunuzdur ne saçmalıyor bu. Evet saçmaladım biraz farkındayım neyse iyi geceler, uykum geldi sanırım. Ha bu arada yayını sonlandırmadan söylemek istediğim birkaç cümle var. Ne olursanız olun karşınızdaki kişiyi anlamadan onu yargılamayın. Çünkü bu s

Nefret,sen...

Şimdi nefret ediyorum ben senden. Her aklıma geldiğinde kusmamak için zor tutuyorum kendimi.''Adamın dibisin sen'' derdim sana sürekli. Bunu hatırlayıp ağlıyorum bazen. Bazende piçliklerinin üstünü örttüğümü. Nasıl bir şerefsiz olduğunu görmemezlikten gelip sana sarıldığıma yanıyorum. Nasıl beceriyorsun bu kadar aşağılık olmayı ? Zor olmuyor mu,yorulmuyor musun yalan söylerken? Ben bilerek inanıyordum yalanlarına,sadece inanmak istediğim için.Aşıktım çünkü. Yalanlarına inandığım sürece yanımdaydın ve ben hep inanıyordum. Göz yumuyordum başka isimlere.Aptaldım çünkü. Ve şuan senden iğrenir durumdayım. Son yaptığını görmezden gelip geçemedi gözlerim. Hayatımın hiç bir parçasında adının baş harfi bile geçmiyor o günden sonra. Bizim kolyemizi başka boyunlar taşıyor artık.

Şimdi bir gülsen

Bir gülücük değil midir aradaki tüm kırgınlıkları, küslükleri yok eden ? Ufak bir tebessüm kondursan yanağına her şey düzelecek bunu biliyorsun fakat bildiğin halde hala o neşesiz suratın var perdeler önünde. Sen ne düşünüyorsun bilmiyorum ama ben o kadar çok şey düşünüyorum ki, gerçekleşse dünyanın en mutlu adamı olacağım. Şimdi sen bir gülsen, ben yanaklarına tonlarca öpücük kondurabilirim. Şimdi sen bir gülsen, bütün balonları gökyüzünde toparlarım. Şimdi sen bir gülsen, aşkı her gün tekrar yaşatırım sana. Şimdi sen gülmüyorsun ya ben her geçen gün özlüyorum sevinci, mutluluğu, kalbimin hızlanmasını, heyecanı...

Bir Ağaç Bin Yaprak

Şimdi sen sonbahar rüzgarında uçuşan yorgun yaprak, tutunduğun dalları bırakıp gidiyorsun. Seni, sen yapan hayatı bırakıp gidiyorsun. Terkedilmiş kaldırımda çürüyeceğini bildiğin halde gidiyorsun. Ben ki sana can veren ağaç, derdini kahrını çeken mutluluğunu paylaştığın canlıyım. Gitmeni her ne kadar istemesem de engel olamam buna, senin kararlarına karşı gelemem. Ama şunu unutma ki sen gittiğinde ben değişmeyeceğim gene o görkemli ağaç olarak kalacağım ben. Gene kaybedeceğim bir çok yaprağımı, her biri için üzüleceğim ama değişmeyeceğim. Yıllar geçtikçe bende elbet yaşlanacağım, yıpranacağım, yok olacağım. Sonra bir defter olup satırlarımı sana yazacağım.

Görmez Oldun

Şimdi bir o kadar uzaksın ki bana, dokunamıyorum yüzüne. Soluğunu hissedemiyorum beynimde, yaşayamıyorum seni, mutlulukla ilgili şeyler yazamıyorum. Gözlerin eskisi gibi değil, artık başka yüzler görüyor, başkalarını tanıyor, başkalaşıyor. Beni artık görüyor musun onu bile bilmiyorum, uzun zamandır göz göze gelmedik özlettin kendini. Özledim seni salıncakta sallamayı, özledim sana sarılmayı. Her gece arkandan dökülen göz yaşlarının haddi hesabı yok, kim verecek bunların hesabını ? Şimdi nasıl desem bilmiyorum ama bugün hangi çocukla bakıştın ?

Unutkanım Doğrudur

Aslında unutmak o kadar da kötü bir şey değil. 2 dk önce kavga ediyorum 2 dk sonra hiçbir şey yokmuş gibi hissediyorum, sanki az önce kalbi kırılan ben değilmişim gibi. Eskiye dönüyorum her dakikada yada daha doğrusu olmak istediğim zamana dönüyorum hani şu mutluymuşum gibi davrandığım dakikalara. Ben her sabah uyandığımda mutlu bir insana dönüyorum, geçmiş silik kalıyor benim yaşamımda. Bazen geçmişi o kadar çok unutuyorum ki gideceğim adresleri karıştırıp başkalarına uğruyorum. Bazen eskidiğini unutuyorum sabahları günaydın mesajı atıyorum sana, sanki hala bizmişiz gibi. Ve sonra kafama dank ediyor fırlatıp atılan günler geliyor aklıma. Oturuyor, düşünüyorum bir süre sonra bakmışım ki senide unutmuşum. Sonra sana bir mesaj atıyorum "Daha önce sizi sevmiş miydim ?" diye...

Hiç olmayan sevgilim

Hiç olmayan sevgiliye merhaba... Kalbim hiç yavaşlamamıştı bu kadar, yada hiç azalmamıştı bu kadar ışık odamda yada hiç bu kadar sensiz kalmamıştım yada ne biliyim, hani olur ya... ayrı tenlerde aynı dudaklar. Hiç yaşamadım onu ben Hiç yeteri kadar olmadın benim, yeteri kadar dolduramadım ciğerlerime seni... Şimdi senin yerine 3 dakika bile sürmeyen nikotini dolduruyorum ciğerlerime ismini yazmaya çalışıyorum o dumanın içine.. Gittiğinden beri soğuk derim... son bikez sarılamadım ya sana Ondan beri soğuk işte... Dakikalar sayıyorum artık, mesaj atman için. ama ondanda ümit yok artık Onu sevdiğini biliyodum da, inandırmak istemiyodum kendimi sonunda sen gösterdin bana, olması gereken şeyi, gerçeği... Duyuyorum da zaten hep onunmuşsun, hiç benim olamamışsın. Ama sana söz, nasıl gelmeden önce seni her gün rakı bardaklarında aradıysam Şimdi umudu arıycam o bardakların içinde... Ama siz yine kavga ederseniz, tartışırsanız söyle bana Ben bi yolunu bulup barıştırırım sizi, yapmadığım şey deği

Aşk Böyle Bir Şey

Baksana insanlara hepsi ne kadar bencil ne kadar kıskanç. Otobüste giderken hepsinin gözlerine baktığımda kötülük görüyorum. İyilik yok olmuş yer yüzünde. Bütün kirlilikten arınmış tek kelime var o da "Aşk", gerisi yalan gerisi düzenbaz gerisi boş gerisi yok. Aşk'ı da kirletmeyin, o sadece huzurun kelimesi olsun, mutluluğun kelimesi olsun. Kör olmuş kalbiniz, aşk'ı tadamıyorsunuz. Zaten onu bir defa yaşadın mı bağımlısı olursun, bırakamazsın. Ama bu sigaraya bağımlı olmak gibi bir şey. Her çekişte önce bir mutluluk gelir, kafan boşalır ama git gide zararı artar, hasta eder. Aşkta böyle işte ilk zamanlar her şey mükemmeldir, sonra zamanla sigaraya para yetiştiremediğin gibi aşk'a da ilgi yetiştiremezsin. İlgisiz kalır aşk ve bir süre sonra körelir ve sadelik kazanır. Aşk mükemmelliğin nirvanasıdır, ulaşmakta bir o kadar zor...

Bu gece de başbaşayıız

Resim
Yine geceye göz kırptım az önce, bu gece de başbaşayız orospu çocuğu dedim. O yine yok, yokluğu var.. Ne tuhaf amına koyayım, yanımda olmamana rağmen hala bir şeylerinle varsın. Sana temas edemiyorum ama yokluğun burda işte, hadi burda olmadığını kanıtlasın biri kolaysa? Bu sabah yine bir not yazmam gerekti. Kalem yazıyor mu diye elime şöyle bir karalayıverdım, yine adını yazmışım istemeden... En yakın arkadaşına sordum seni, o da bilmiyor. Nerdesin gerçekten? Söyle, vallahi gelip almayacağım. Göreyim yeter.. "Günaydın aşkım" diye yüzlerce mesaj var taslaklarda. Yazılmış ama yerine ulaşmamış mektuplar var sevgilim. Annem en sevdiğim yemeği yapıyor bazen ama ben 52 kilodan 45'e düştüm. Dün fark ettim de, 7 kiloymuşsun. Gözünden de düştüm, neyse o çok başka mevzu. Ne yaptın ben yokken? Hani sen hep bunu sorardın bana, "seni özledim" diye saçmalardım ben de. Özledim o günleri, çok. Neyse zaten önemsiz. Siz? Mutlu musunuz şimdi? Hiç benden k

Merhaba sevdiğim..

 Merhaba sevdiğim.. Her geçen gün biraz daha iyi tanıyorum seni.Ve bu yüzden hiç geçmesin istiyorum günleer.İlk tanıdığım günkü gibi kal istiyorum.Gerçek yüzünü görmek çok canımı yakıyor.Bilmediklerimi öğrenmek istemiyorum hakkında.Çünkü bildiklerim güldürebiliyor süratımı.Kulaklarımı tıkıyorum,senden nefret etmek istemiyorum çünküü.Duymamazlıktan geliyorum.İnsanlardan çok kendime yalan söylüyorum. Bir tarafa doğruları yazıyorum. Söylediklerini,hissettirdiklerini,dokunduğunu... Diğer tarafa yalanları,duymamazlıktan gelmeye çalıştıklarımı,başkasına gülümsediğini meselaa.Bana söylediğin o beyaz yalanlarını.Aynı anda idare ettiğin diğer kızları.Hepsini yazıyorum.Ve tüm doğrularımı götürüyor.Silip atıyor dokunuşlarını.Dokunduğun yer ürperiyor birden.Hissettiklerimi kapatıyorum bir odaya.Ben kitledikçe kapıyı daha da artıyor çığlıkları. Susturamıyorum.Söylediklerin bir bir çınlıyor kulaklarımda.Hani hatırlarsın belki, ''beybiiiim beybiiiim'' diye bağırmıştın parkın ortası

Teşekkürler Tanrım!

Teşekkür ederim tanrım bana beni anlayan birini yollamadığın için. Sayende neden bu kadar çok müzik dinlediğimi biliyorum, sayende hayatın tek parçası olmayı öğrendim, sayende yalnızlığımın sebebini öğrendim, sayende eve gelirken anlamasız düşüncelere kapılıyorum, sayende moral denen şey pek uğramıyor, sayende "Neden?" sorusuna cevap bulamıyorum, sayende tek arkadaşım şu satırlar. Teşekkürler tanrım!

Hazzı gördüm ilk defa

Gülüyorsun,güneş doğuyor sanki.Gecem gündüze dönüyor.Baktığım her yer aydınlık.Her yerde bir parça sen. Masumiyet kaplıyor her bir yanımı.Daha çok parlıyor gözlerim,sen gülünce. Hazzı görüyorum ilk defa bu kadar güçlü.Sen hiç parmak uçlarında hissettin mi aşkı ? Saçımın teli bile uğulduyor aşk diye. Bilmiyorsun,yaşamıyorsun çünkü ben gibi. Hissedemiyorsun,gökyüzüne bakıp,aynı ayı gördüğümüz için sevinmiyorsun mesela. Eski mesajlarımızı okuyup üzülmüyorsun. Fotoğraflarımızı açıp dakikalarca gözlerimin içine bakmıyorsun. Beraber gittiğimiz yerlere gidip yaptıklarımızı canlandırmıyorsun sen gözünde. Sevmiyorsun sen,yaşamıyorsun.

Gizli Kalmamalı Düşünce

Şimdi sana her şey güzel gibi gelir. Düşünceler bir gizem altında kaldığı sürece her şey güzel evet. Fakat ne düşündüğünü söylediğin anda orada kopan fırtına sizi birbirinizden uzaklaştırır. Ama şöyle bir sorun vardır ki düşüncelerini söylemediğin zamanda sen ondan uzaklaşırsın fakat o fark etmez. Ne düşündüğünü özgürce söyleyemiyorsan bu iş yolunda gitmez bu böyledir her şeyin kanunu budur değiştiremezsin. İçinde kalır düşüncelerin büyür, büyür ve bir süre sonra hepsi gider fakat sende ondan gitmiş olursun...

Bitti bizim hikayemiz,anne!

Resim
Hastanenin kapısındaydım.Güneşin ilk ışıkları vuruyordu yüzüme.Küçük adımlarla içeri girdim.Kalabalıktı.Telaşlı gözler bakıyordu yüzüme.Hiç tanımadığım insanların yüzünde korkuyu görüyordum.İnsanların acısını hissediyordum sanki. Yavaş yavai merdivenleri çıktım.Koridorun sonundaki sandalyede babamı gördüm.Uyuya kalmış. Uyandırmadım,belliydi akşamdan uykusuz.Gözleri mosmordu ve o korkuyu gördüm babamın yüzünde.Niyeyse canımın yanması umrumda değildi.İlgilenmez tavırlarım varmış gibi davranıyordum. Babam seslendi o sıra. -''Aneni görmek ister misin?'' Hayır demek geliyordu içimden.Nasıl dayanırdım onu öyle görmeye.O acı çekerken nasıl bakardım ben öylece. (312 numaralı odasının kapısı aralanır ve tek başına içeri girer) Ruhsuz bir beden gibi yatıyordu annem. Sadece iki üç makine sayesinde o odada durabiliyor ve biz hiç bir şey yapamıyorduk. Beni duymadığını düşünerek ; -''Seni hiç affetmiycem.Beni böyle bıraktın,sen çok kötü birisin,nefretimsin.'

Kokun yok iyi ki.

Resim
Bazen düşünüyorum da iyi ki mesafeler varmış. İyi ki kilometrelerce uzağımdasın. Ve iyi ki bilmiyorum kokunu. Eğer bir kere bile sarılmış olsaydım sana,bir daha bırakamazdım. Gözlerini görsem gitmene izin vermezdim asla. Kaybetmezdim seni. Bırakmazdım ellerini. Bu yüzden iyi ki bilmiyorum kokunu.  Düşünsene şimdi,herşeyinle benimsin. Canım acıdığında sana koşuyorum.Saatlerce sarılıyorum. Omzunda ağlıyorum. Kokunu içime çekiyorum hiç bıkmaksızın.Ellerini tutuyorum. Seni seviyorum diyorum,saatlerce sarılıyorum saatlerce... Sonra gidiyorsun.Bırakıp öylece beni gidiyorsun.Artık benim olmadığımı söylüyor ve gidiyorsun. Adalet mi şimdi bu ? Nasıl bırakırım ellerini ? Kokunu duymadan nasıl nefes alırım ? Nasıl dururum sana sarılmadan ? Hıı söylesene konuşsana ? Duramam işte. Bırakamam ellerini bir an bile. Kokunu her saniye içime çekmeden dayanamam sol yanım. Saatlerce sana sarılmam gerekir.Anla işte sensizlik olur şey değil. Aynı şehirde değiliz iyi ki. İyi ki var mesafeler,duramam y

Kimse için önemli değilim

Bazen, hatta çoğu zaman kendimizi yalnız hissediyoruz. Birinin gelip bizi bu yalnızlık batağının içinden çekip çıkarmasını bekliyoruz. Ama kimse gelmiyor, kimse bizi umursamıyor. Sevildiğimizi hissetmek istiyoruz, bir kimse için önemli olmak istiyoruz. Ama olamıyoruz. Çünkü artık insanlar önyargılı, bencil ve umursamaz.

Kıvırcığım derdi bana

Bugün hava yine sıcak senin içimi ısıttığın kadar çok sıcak. Güneş yine senin gibi gülümsüyor sabah aynı masumluğuyla çıkıyor karşıma. Akşam aynı senin uykuya dalışın daha masum batıyor hani diyorlar ya her güzel şey bitermiş diye her güzel şey gibi seninle geçirdiğm bir gün daha bitiyor. Aynı sadelikle kalbimi ısıtıyorsun gözlerin, sanki hafif bir rüzgarla ellerimi oksuyor senin saçını okşar gibi. Saçlarının arasında kayboluyorm kivircigima bakarak uykuya dalmama sebep oluyor.

Düşünüyorum ne kadar sevmiş olabilirim

Sen farklısın sanmıştım. Herkes gibi değilsin,olmazsın sanmıştım. Gitmezsin bırakmazsın beni sanmıştım. Seversin,çok seversin sanmıştım. Çok şey sanmıştım seni,çook. ''Gidersem ne olur?'' Sen böyle demezsin diye düşünmüştüm hep. Ama sen daha başlamadan bitirdin bizi. Yarım bıraktın içimdekileri. Geldin,aşık ettin ve şimdi valizine kalbimide koymuş gidiyorsun. Oysa tek sözünle silip atardım herkesi. Elimi tutsaydın hiç bırakmazdım... Şimdi tek yaptığım gitme uzaklara diye dua etmek.

Sonra Sen...

Sonra sen geldin kendimi düzene sokacağıma söz verdim, hayatımın geri kalan yolunda senle beraber yürümeye söz verdim, sol tarafımı senle dolduracağıma söz verdim, hayaller de senle yaşamaya söz verdim. Bu kadın beni düzene sokacak dedim ve buna inandım. Sende gidersen beni düzeltecek kimse kalmaz güzelim. Tut elimden çıkar beni bu yollardan, aydınlığı özledim. Şimdi sen bana söz ver, bırakma elimi...

Tek bedende bir oluyoruz

Aşık oluyorum sanırım. Artık isyan edip aşk acısı çeken,eskiyi özleyen,pişman,mutsuz,sürekli ağlayan biri olmiycam.Belki bu da yanlış seçimdir. Ama dokunabiliyorum. Kalbimde hissetmekten fazlasını yapabiliyorum.  Her sabah günaydın diyip gülümseyen süratını görüyorum. Onu izleyebiliyorum saatlerce. Beraber gülüp eğlenebiliyoruz. Yan yana yürüyoruz tüm insanlara inat.Gözlerinin içine bakıyorum saniyelerce. Aynı çikolatayı bölüşüyoruz. Aynı şişeden sırayla su içiyoruz. Kulaklığının tekini bana veriyor,beraber müzik dinliyoruz. Matematik çözüyoruz.Bilemeyince saçımla oynayıp şapşal diyor bana.O başka yere bakarken adını yazıyorum defterine. Sonra farkedip benim adımı yazıyor altına. Biz sevgili değiliz,ama ben aşığım. Biz sevgili değiliz ama aynı hayatı yaşıyoruz. Tek bedende bir oluyoruz.

Evet Duyuyorum

Beynim cehennem gibi günahkarların direniş çığlıklarını duyuyorum. Yapılan hataların tekrarını, yanlışları düzeltmek için hiçbir şey yapılmadığını, gaflete yenik düşenlerin, ölümün gelmeyeceğini zanneden insanların haykırışlarını duyuyorum. Eski arşivi karıştırırken buldum size saçma gelebilir ama ilginç geldi bana paylaşayım dedim, artık hangi kafayla yazdıysam bilmiyorum

En çok solumdasıın

Olmaktan korktuğum yerdeyim,sendeyim. Girdiğim tüm yollar sana çıkıyor.Vazgeçişlerimde bile sen varsın. Gözümü kapıyorum sen açıyorum sen. Sağımda sen solumda sen.Önümde sen arkamda yine sen. Kahvaltıda sen öğle yemeğinde yokluğunla sen. Akşam yemeğimde yine sen. Tek başıma oturmuyorum masaya hiç. Sağımdasın,en çokta solumdasın. Sana yakışan yerde...

Kalbinden öpüyorum sevgilim

Hiç mi gelmiyorum aklına ? Azıcıkta mı ? Onca şey yaşadık. Biri bile mi geçmiyor aklının ucundan.Yıllarca peşinden nasıl sürüklendiğim,senin için nelerden vazgeçtiğim,nelere hayır dediğim,kaç gece uykusuz kaldığım,kaç gün ağladığım... Düşünmüyor musun bunları ? Hepsini geçtim. Hiç sevmedin mi ? Birazda olsa bir şeyler hissetmedin mi ? Bana bakınca kalbin yerinden çıkacakmış gibi atmadı mı ? Beni merak edip endişelenmedin mi ? Hasta olurum diye korkmadın mı ? Üşürüm diye,ağlarım diye,düşerim diye sonra kalkamam diye... Aşk ? Sen bende yaşadın mı onu ? Bana mı değdi kalbin ?  Bunca soru işareti var kafamda. Hiç birine cevap bulamıyorum. Tek bildiğim,hala deli gibi seni istediğim. Sen ; Hep aklımdaydın.Hemde çok. Bütün yaşadıklarımızı hep yanımda taşıdım.Benim için hiç bir şey yapmayışına sadece gülümsedim.Çok sevdim. Çok şey hissettim. Sana bakınca kalbim yerinden çıkacakmış gibi attı. Senin için her saniye endişelendim. Hasta olursun canın yanar diye korktum. Üşüme istedim,ağlama

Hissettim ben

Geçen sene bugün ayrıldık biz. Hani kopma noktası olur ya öyle bir şeydi bizimkisi. Daha öncede defalarca ayrılmıştık. Ama bu kadar ciddi,bu kadar sert değildi. Bir daha asla biz olamayız demiştim. Günlerce ağlamıştım okula gitmek istememişti canım. Yeni insanlar tanımaktan korkmuştum. Sonra hiç bir şey olmamış gibi gelmiştin yine geri. Ama hiç bir şey eskisi gibi olmamıştı,sende biliyorsun. Bugün tam bir yıl oldu. Yine okula gitmeye korktum. Yerine birini koyarım,başkasını severim diye korktum. Kimseye bakmazken,bugün gözlerimi alamadığım gözler oldu sevgilim,eski sevgilim... İlk defa senin gözlerinden başka gözlere karşı boş boş bakmadım. Hissettim ben,başkasının gözlerine bakarken hızlı atan kalp atışlarımı hissettim. 

Ben seninim !

Selam birtanem,  Ben, sen’im. Seni hayallerime katarak geçirdiğim bir günün daha sonuna geldik. Seni düşünerek izlediğim filmler, dinlediğim şarkılarda bitti.. kaldık başbaşa.. Ben senin geleceğin olmak istiyorum. Benden baskasını hayatına almamanı, gözünün benden baskasını görmemesini.. Her anında içine çektiğin nefes gibi olmak istiyorum. Ben seni nasıl seviyorsam sende beni öyle sev istiyorum.  Birbirimizi görmeden, hissedemeden sevginin yaşanabileceğini birilerine anlatmak yerine onlara gülüp anılarımızı anımsamak istiyorum. Sana alacağım beyaz pamuk şekeri sana elimle yedireceğim an için sabırsızlanmak istiyorum.. Bana bisiklet sürmeyi öğreteceğin o zaman korkudan sana sarıldığımda sana olan güvenimi hissetmeni, sonra yorgunluğun üzerine su savaşı yapıp çimenlerin üzerine yayılmak istiyorum. Bana yemek yapacağında ki mutluluğumu tahmin etmeni istiyorum. sen veya ben değil hep biz kalalım, beni hiç bir zaman unutma istiyorum.

İlk defa çırılçıplak kaldım sevgilim

Dün gece sen gittin ve ilk defa çırılçıplak kaldım sevgilim. Bütün vücudumda parmak izlerin. Tenime sinmiş kokun.Tüylerim ürperiyor. Üşüyorum. Keşke gitmeseydin.Çünkü kıyamazdın sen bana,öyle sanıyordum ben.  Uyudum,mutluydum. Göğsündeydi başım. Ve sonra...  Sonra uyandım,yoktun. Gitmiştin. Sen kokuyordu yatak,giysilerim,tenim... Benden kalkıp ona gitmiştin. Geçmiş zaman ekleri yer etti o an avuçlarıma. Ama her ne olursa olsun iki saat önce göğsümde yatırdığım birinden iki saat sonra nefret edemem.  Keşke tek bir şansım olsaydı ''gitme'' demeye. Kokunu haketmiyor o. Kokun... Paylaşamadığım tek şey.Belki de ellerini dakikalarca tuttuktan sonra,avuçları terledi diye elini bırakır o. Ben bırakmam sevgilim. Şimdi kim sarılacak bana uyurken ? Kimin tenini hissedicem tenimde ? Sen kokuyor diye yıkamadığım giysilerimden giderse kokun,o zaman naparım ?         -Ölmeden yerin altına konuldum.

Farklıyız Aynı Olsak da

Farklı dünyaların insanlarıyız biz nalan... Yalan lan bunlar farklı dünyaların insanı değiliz aynı gökyüzünün sevilen insanlarıyız, birbirini seven insanlarıyız. Ama şöylede bir durum var farklıyız biz anlıyor musun ? Ben varsam sen yoksun, sen bekleyensen ben gidenim. Çocuksu hayallere sığdırılmış bir aşkımız var gerçeklikten uzak bir cennette. Yeni doğmuş bir çocuk kadar masumduk biz, bir o kadar saf, kötülükten arınmış. Anlatamıyorum ama farklıyız bunu zaman öğretecek sana.

Son oldum,sonsuz oldum

Sonum olacaktın,söz vermiştin. Evet gerçekten sonum oldun. Öldüm senden sonra,son oldum sonsuz oldum. Hep sustum,içime attım. Günlerce ağladım. Konuşmadım bir kelime kimseyle. Bir yudum su içmedim. Bir lokma yemek yemedim. Aynı yerde günlerce oturdum. Aynı noktaya baktım günlerce. Boşluğa baktığımı sandılar,oysa ben seni gördüm orda.Seni hissettim kimseye dokunmadım. Seni yaşadım yalnızlığımla.Kendi dünyamı kurdum.Günlerce alışamadığım, belki alışmak istemediğim yokluğunla seviştim. Suy içmedim,unuttum. Yemek yemedim,unuttum. Dışarı çıkmadım günlerce onu da unuttum. Hiç aramadım. Peki ya sen ? Sen gittin,neden hala alışamadım ?

Kimse dolduramaz yerini

Sabrım kalmadı artık. Günlerdir bekliyorum. Kalbim perişan. Hayatım darmadağan oldu. Özlemin bitirdi beni. Bu kaçıncı yalnızlığım ? Şimdi yanımda olsaydın,elimi tutsaydın... Paramparçayım. Hep birşeyler eksik sen yokken. Bir tarafım boş hep. Her yaptığım şeyde seni arıyorum. Kimse dolduramıyor yerini. Gözlerin hiç gitmiyor aklımdan. Nefessiz kalıyorum anılarımızı hatırladıkça. Bencillik yaptığın geliyor aklıma göz yaşlarına boğuluyorum. Onları öldüremediğin için beni öldürdüğünü,benden vazgeçtiğini hatıırlıyorum. Kimse bunları yazarken klavyeye dökülen göz yaşlarımı görmüyor. Ellerimin nasıl titrediğini görmüyorlar. Göğüs kafesimin nasıl yerinden çıkacakmış gibi olduğunu bilmiyorlar. Fotoğrafına sarıldığımı, ona sarılıp saatlerce sesimle ağladımıda kimse bilmiyor. Sen... Sen,hiç bir şey bilmiyorsun. Çekip gittiğin günden beri mutlusun. Neler yaşadığım aklına bile gelmiyordur. Ki ben geliyor muyum acaba ?

Zorla kustum içimdekileri

Aylardır,günlerdir,saatlerdir,dakikalardır görmüyorum yüzünü. Gözlerini unuttum. Ses tonun çınlamıyor artık kulaklarımda. Sadece söylediğin bir kaç son sözlerin var aklımda. Hissedemiyorum artık seni. Kalbimle beynim arasında çok büyük bir boşluğa düştüm.Havanın olmadığı bir yerde yaşamla savaş vermeye başladım. Sonra nefes almayı öğrendim. Ayağa kalmaya çalıştım.Düşe kalka öğrendim tekrar yürümeyi. Her yolu denedim. Uyandım,atıcam kafamdan dedim. Sonra oturdum tüm gün aramanı bekledim. Aramadın... Bir ton küfür edip lanet ettim sana. Gece başımı yastığa koyunca yine sen diye dua ettim Allah'a. Ağladım,yıkıldım,paramparça oldum. Her gece öldüm sonra sabah yeniden dirildim. Yeni başlangıçlar yaptım,bazı şeyleri başlamadan bitirdim. Bazı insanları yok saydım. Herşeyden nefret ettim. Zorla kustum içimdekileri. Varlığından nefret ettim. Düşünebiliyor musun ? Ben senden nefret ettim.

Gene Önemsenmediğim Bir Gece

Evet artık değiştim. Tanıdığınız Veli değilim ben çok değiştim bu yaz bütün beynim değişti. Eskiden sevmediğim şeyleri artık seviyorum. Nefret ettiğim şeylere başlıyorum giderek. Engelde olamıyorum kendime engel olacak biride yok zaten. Niye ben böyle değiştim ne oldu bana ? Beynime sokayım farklı yerlere ilgimi çekmeye çalışıyorum gene olmuyor. Engel olun bana, duyun sesimi artık ! Belkide umursanmadığımdan bu duruma düştüm. S....tiğimin çorlusuna nereden geldim ben. Kaçacak yerimde yok bu olaylardan. Ne yaşadığımı bilmiyorsunuz, her gece kafamdan geçen düşünceleri bilmiyorsunuz. Gece yarısından sonra niye saçmaladığımı bilmiyorsunuz. Ve artık vakit geç olmadan hava kararmadan bu bok çukurundan kurtulmanın bir yolunu bulmalıyım.

Bir Şey Söyle!

Bana bir şey söyle, içimdeki acıları dindirecek, aklımdaki karmaşaları çözecek. Bana bir şey söyle ne olur, artık kendime diyecek lafım kalmadı. Kendimi avutacak gücüm kalmadı bana güç ver ne olur. Yanımda ol lan şuan o kadar çok sana ihtiyacım var ki gözlerimdeki yaşı silecek bir şefkate ihtiyacım var. Bıktım ben böyle olmaktan aklımı hep farklı yönlere çekmeye çalışıyorum. Sırf seni hatırlamamak için bütün günlerimi dolu geçirmeye çalışıyorum. Boş zamanlarımı doldurmanı istemiyorum, aklıma her geldiğinde gözlerim doluyor ama git de diyorum sana. Bütün bunları isteyen bendim karşı çıkmayan da sen...

Yanındaki olacak aklında

Yerine başka birşey koymaya çalışıyorum.Nefreti değil bu sefer. Başka birini... Ellerimi tutuyor. Ama o ellerimi tutarken gözlerine bakamıyorum.Çünkü gözlerinde seni arayacağımı biliyorum. Kaçırıyorum gözlerimi başka tarafa. Elini bırakmaya bahane ararcasına,çimlere uzanıyorum.Elleriyle saçlarımı düzeltmeye kalkıyor,senden sonra ilk defa bir adam saçlarıma dokunuyor.Olur iş mi bu ? Yanımdakiler ve aklımdakiler... Gerçekten hayatın bu ikilemden oluştuğuna kanı getiriyorum. Kalbimde aklımda sen,yanımda o.. Saatlerimi geçiriyorum. Ve eve gitme saatim geldiğinde seviniyorum. Görüşürüz diyip ayrılmayı planlarken beynim,kendine çekip sarıldın ya hani, tuttunya belimden o an anladım  herşeyin bittiğini. Başım omzundayken bulamadığım o huzur neredeydi ? Ve anladım ki,insan iki ayrı yerde olamaz. Ya aklındakinin yanında olacaksın,ya da yanındaki olacak aklında.

Aslında Yokum

Seni hep uzaktan izliyorum, çocuksu gülüşlerin var içten geliyor hepsi. Sana yaklaşamıyorum uzaktan seviyorum seni. Gözlerine bakmaya cesaretim yok. Yan masada arkadaşlarınla eğleniyorsun, gülüyorsun, mutlusun. Ben bir köşede senin mutluluğunla gülümsüyorum. Ama bu gülümseyişler iyiye işaret değil, onlar benim hüzünlerim aslında. Sadece ağlamayı bilmediğimden gülüyorum ben. Ağlamayı bilmiyorum çünkü benim için gözyaşları değerlidir. Özellikle senin gözyaşların, işte onlar yere damlarsa benim canımdan can gider. Ama yinede bir şey diyemem sana, ağlama ben varım diyemem. Ben çünkü senin gözünde yokum...

Umutlar Kalır Geriye

Umut, şimdiler de küçük bir çocuğa vaat ettiğin bir oyuncak olmuş. Artık insanlar başkalarının umutlarıyla oynuyor bir hiç gibi. Bazıları var sanki hiç aşık olmamış gibiler, etrafındakileri sadece üzüyor. O üzdüğü kişilerde umutlarıyla ayakta duruyor, elinden tutan sadece umutları var. Güvendiği kişilerden onlarca söz verildi ona tutulmayan onlarca söz... Öncelerde hayallerim vardı, gerçekleşecek hayaller bunlar. Sonra biri geldi aldı hayallerimi sonra elimde bir umut kaldı bende ona tutundum. Bir gün bütün hayallerimizle geri gelir belki diye.

Gurur ; sadece bir erkek ismiymiş.

Gurur... Duyduğum en güzel kelimelerden biri. Ama hayatımızda bir erkek isminden farkı kalmadı diyorlar. İnsanların gururunun beş para etmediğindende söz ediyorlar tabii. Pek inanmıyorum onlara. Eğer söyledikleri gibiyse niye hala gelmiyorsun ? Gurur yoksa çık gel sarıl boynuma.. Gururuna yenik düşmeyi nasıl bu kadar iyi beceriyorsun diye düşünüyorum bazen. Senin için bunca çaba gösterdiğimi görürken,gururu çekip çıkartamıyorsun aramızdan.Neden sevmiyorsun,niye acıtıyorsun canımı,nasıl bu kadar kötü olabiliyorsun diye yakınmiycam bu sefer. Sadece tek şey istiyorum senden. Gururu bırak ve gel. Sadece bir defa dinle beni. Bir kere yap dediğimi. Beni haklı çıkartmamak için olsa bile gel,son kez.

Sonra bi baktım ; yok olmuşum

Git gide kördüğüm oluyor hislerim. Çözemiyorum.Neyi sevip neyden nefret ettiğime karar veremiyorum. Gözlerim görmüyor bazen. Yanlışı seçiyorum bile bile. Niye yaptığımı soruyorum kendime. Ama hiç bir açıklaması yok. Duyduğum şeyleri duymadım diyorum.Bilmemezlikten geliyorum. Görmemezlikten geliyorum. Umrumda bile olmuyor. Üstünü örtüyorum herşeyin. Sonra aynaya bakıyorum. Bu ben değilim. Gözlerimin içine bakamıyorum. Çünkü onları görmezden gelemeyeceğimi biliyorum.Yüzüm solgun,gözlerimin altı mosmor. Bu da pek umrumda olmuyor açıkçası. Yalan söylemeye devam ediyorum kendime ; ''iyiyim,özlemedim,unuttum,sevmiyorum,istemiyorum...'' Çözemediklerimi atıyorum bir kenara. Sonra yenileri geliyor. Onlarıda çözemiyorum atıyorum kenara. Sonra yine yine yine yine... Sonra bakıyorum aralarında kaybolmuşum.Yok oluyorum. -Hiç kimse senin kadar umuduma yol değil.

Sen seçemezsin !

Ne düşüneceğini seçemezsin.Ne hissedeceğini seçemezsin.Düşünmiycem onu artık dediğinde yapabildin mi ? Geldi mi aklına başka biri,başka bir şey ? Değiştirebildin mi duygularını? Hislerin peki. Onları değiştirebildin mi ? Sevgini ortaadan kaldırabildin mi ? Ya da sevginin yerine başka bir şey koyabildin mi ? Nefreti mesela... ''Nefret ediyorum ondan'' dedin. Edebildin mi peki ? Yine akşam başını yastığa koyduğunda ya da sabah uyandığında ilk aklına o geldi dimi ? Gözlerini kapadığında iyi hissetmedin ? Görmezden geldiklerin,üstünü örttüklerin ağır geldi omuzlarına taşıyamadın. Sen ne kadar kitlediysen onları odaya onlar o kadar vurdu kapıya. Kulaklarını takıdan,daha da yükseldi çığlıkları. Engel olamadın,durduramadın değil mi ? Bende engel olamadım,yapamadım. Eger yapmış olsaydım her şey bambaşka olurdu şimdi.

Aşk

Resim
Ah aşk, bütün aptallıklar aşk sonucu vardır. Aşk öyle uzun süreli bir şey değildir nefes alırsın ve nefesini verirken bir bakmışsın aşık olmuşsun işte bu kadar basit. Kalbin sıkışıyorsa ve engel olamıyorsan bunun adı aşktır. Aşk bir o kadar eğlenceli ve bir o kadar saçmadır. Saçmadır evet çünkü seni saçmalatır. Ve siz eğer onunla konuşurken hep saçmalamak istiyorsanız aşık olmuşsunuzdur ve emin olun dünyadaki en aptal suratlı sizsinizdir. Salak gibi gülüyorsunuzdur içinizde bir mutluluk bir sevinç vardır. Küçük çocuk gibisindir o an. Sanki çok istediğin bir şey olmuş gibidir yerinde durmak zor gelir bir o yana bir bu yana koşturursun rahatlamak için. Eğer aşıksan o gece uyuyamazsın evlat o yüzden şimdiden kendine uğraşacak bir şeyler bul. "Uzun zamandır kalbim bu kadar hızlı atmıyordu uzun zamandır ilk defa bu kadar neşeliydim. Kafamın nerede olduğunu bilmiyordum ama artık biliyorum kafam sadece onda kalbimle beraber. Ve ben artık Duygusuz Adam değilim, Mutlu Adamım..."

Rahat Adam

Geri ver bana kırılan kalbimi, geri ver yaşadığımız mutlu günleri, geri ver bana sevgimi. Alıp götürdün neyim varsa, bir hiç oldum gökyüzünde. Ben artık benlikten çıktım artık istediğin o iğrenç kalıba girdim. İstediğin oldu bak artık duygusuz bir insan oldum. Düşüncelerim var sadece bu yüzden sadece düşünmekle yetiniyorum. O kadar çok düşündüm ki artık, sensiz olmadığını anladım. Evet anladım ama bi boka yaradığı söylenemez. Sonra biraz daha düşündüm "Hep acıyla mı yaşayacağım lan ben" dedim. E işte böyle olduk öyle düşününce, rahat adam...

Unutamam ki

En çok bu saatlerde zorlanıyorum. Birden gözlerim doluyor. Boğazımda düğümleniyor kelimeler. Ellerim buz gibi oluyor. Elimle boynumu tutup o sıcaklık ve soğukluk arasındaki ısıyı hissederken,nefes alış verişim hızlanıyor. Kalbim göğüs kafesime sığmıyor sanki.Kafamın içinde dolanıyor geçmiş. Söylediğin cümleleri duyuyorum sesinden. Odamın içinde geziyor ; yokluğun.

Biraz daha viski lütfen..

Biraz daha viski lütfen.. Kaç gece ağladım senin için, kaç gece çaresizliği tattırdın bana? Bir fikrim yok. Her mesajı sen attın zannettim, her mesajı sen atmışsındır diye büyük bir heyecanla açtım ama sen değildin. Senin söyleyeceğin kelimeleri başka adamlardan defalarca duydum ben. Tat vermiyorlar artık, olmuyor işte aşık olamıyorum. Aşık olmayı geçtim, sevemiyorum bile. Bana ne yaptın bilmiyorum ama ben büyüdüm. Çocuksu hareketlerimden hep şikayet ederdin, oysa bilmiyordun ki ben sadece senin yanında saçmalıyordum. Şimdi herkes beni çok ciddi bir kadın sanıyor. Düşünsene gülmüyorum bile, hep suratım asık. Hep kafam yere eğik. Bir mekana gittiğimizde yanımdaki hemcinslerim güzel erkek tavlama peşine düşüyor, kesişmeler vesaire ama olmuyor. Bu seni unutamadığımdan değil, bu seninle ilgili bir şey değil aslında. Bu kendimle ilgili, içimden gelmiyor artık. Herkes her şey aynı gibi geliyor bana senden sonra. Çünkü sen bana aşkı tattırmıştın, sevgiyi, heyecanı. Başkasında