Kayıtlar

Şubat, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Günaydın

Resim
Günaydın hiç olmayan sevgilim. Bir gün daha günaydın dedim geleceğime, bir gün daha yaklaştım sana. Yine yeni bir sabah ama biz hep aynıyız. Ne kadar günaydın, ne kadar iyi geceler desek de biz hep aynıyız, hep o günü bekliyoruz. Günaydın kelimesi yerine sarılarak uyanacağımız günleri, iyi geceler kelimelerinin yerini öpüşmelere bırakacağı günü. Biz evin içinde "en çok kim seviyor" savaşı yapacağımız günleri bekliyoruz. Biz kahvaltıyı kim hazırlayacak onu tartışacağımız günleri bekliyoruz. Biz birbirimizi bekliyoruz...

Egonu Solla Bebeğim

Resim
Etrafta onca yalnız insan varken neden bu kadar çok birleşmeyen kalpler var ? Sorusuna tek cevabım "Ego". Çoğu insan egosunu tatmin etmeyi bilmeyen kişileri sevmez. Her zaman övülmek üstte tutulmak ister bu yüzden yalnızım diye kıvranırlar. Egonuz o kadar büyük ki önünüzde sizi sevenleri göremiyorsunuz. Birde şu var erkekler sizin egonuzu okşarken onlara "Yavşak" muamelesi yaparsınız. Kimse kimseyi anlamadığından bu tür yalnızlık hastalığı etrafta çoğalıyor. Ya adam gibi egonuzu çekin önünüzden yada yalnız olmayı kabullenin.
Bizde belki bir film gibiydi hayatımız ama bir türlü birleşemedik bu filmi çekemedik. Zaman geçmeden, gelmek bilmiyor sabahlarımız. Karanlıkta kaldık gün ışığına kavuşamadık hala. Bir otel girişinde adam kadına bakar ve kadında adama. Ve adam derki "Ne var ?". Kadında derki "Sen bana bakmaktan vazgeçesiye kadar bende sana bakıcam".

Belliydi Zaten

Yavaş yavaş gidiyorum artık senden, zaten gözünde de yok olmuştum pek bir şey değişmedi. Her anımızı teker teker, yavaş yavaş siliyorum, aynı aklından silindiğim gibi. Eğlendiğimiz, güldüğümüz kaldırımlardan artık geçmeyeceğim çünkü o taşların her biri benim geçmişim olacak. Ne kadar güçsüz bir insan olsam da bu sefer her şeyi yoktan tasarlamaya çalışacağım. Merak etme ikimiz içinde en iyisi bu olacak. Demiştim önceden çok farklı kişilikleriz diye. Baksana yapamadık, gene. Hiçbir zamanda yapacak gibi gözükmüyoruz, sonumuzu tek gören ben değilim sende benim gibi düşünüyorsun baksana davranışların beni yok sayıyor. Madem bu kadar yok sayıldım hayatında, yok ol artık hayatımdan...

Ben işte böyleyim

Resim
Biliyor musun, ben bu sıralar sadece seni düşünür oldum. Yanında olma isteği beni ateşliyor gittikçe, aşık olmuş olmaktan korkuyorum. Ben hiç aşık olmadım nasıl bir şey bilmem ondan çok fazla korkuyorum, beni korur musun kalbinin derinliklerinde. Ben senin şefkatine o kadar muhtacım ki, küçük bir çocuğun annesine muhtaç olduğu gibi. Bu küçük çocuk belli bir zaman geçmeden asla annesine "seni seviyorum" diyemicek ama sevgisini hep belli edecek. Bende sana kocaman bir sevgi beslesem, sen bunu hisseder misin yada ben hissettirebilir miyim ? Belki hissedersin de sende beni seversin, sen belli etmesen de olur sevgini ben seni hep sevicem. Bizim aramız anne ile çocuk gibi olacak, kimi zaman kavga edeceğiz evi terk edip gideceğim sen telaş içinde ağlayacaksın. Ertesi gün ben bütün pişmanlığımla karşına çıkacağım, bir şey dememe gerek yok sen zaten sarılırsın bana gene eskisi gibi oluruz. Mutfakta sana yardım ederim merak etme yada seni yemek yaparken izleyebilirim belki bu yardım

İyi Şeyler Olmaz Mı Hiç ?

Hayattan tek dileğim biraz olsun iyi şeyler olması, azıcık olsa da olur valla, devamını ben getiririm. Hayır yani neden bütün her şey sona doğru sürükler bizi. Buna karşı koyacak sevgimiz yok muydu ? Buna karşı dayanabilecek gücümüz yok muydu ? Tüm bu olanları kabullenmek yerine neden savaşmıyoruz, neden elimden tutmuyorsun artık, neden eskisi gibi bakmıyorsun gözlerime ? Biz ne zaman öğreneceğiz biz olmayı, kaybettikten sonra mı kaybolduktan sonra mı ? Hep bir soru işareti var hayatımızda ne zaman cevaplayacağız, ne zaman birbirimizi anlamayı deneyeceğiz ? Gittikçe yoruluyorum ben, seni anlamaya zaman kalmıyor bu soruları düşünürken. Günler geçtikçe bende senden geçiyorum...

Aşk 2

Resim
Kimine göre aşk tanrının bize verdiği büyük lütuftur. Zamanın boş yere akıp gitmemesi için, bize aşk diye bir armağan verildi. Belkide bu en büyük sevgililer günü hediyesidir, aşk. Yüzlerdeki mutluluğun nedeni olur belkide aşk, kimi zaman ağlatan taraf olsa da. Yürürken aklınızı kurcalayan bir bebek, aşk. Yeniden doğduğunu söyleyebilmek. Kendini aciz hissettiğinde dudağına konan bir öpücüktür aşk, sana güç veren. Elinden tuttuğunda dünyaya kafa tutabilecek bir güç bu, basite almayın. Tabi bu güç sizden alındığında yerle bir olursunuz neye uğradığınızı şaşırırsınız, hani nerede o güç nerede o aşk o öpücük o bebek ?

Arada Özlemler Kalmaz

Resim
Okunmamış onlarca mektubum var hepsi sana yazılmış bir köşede gönderileceği günü bekliyor. İçinde özlemim, sevgim ve sana olan bağlılığım var. Kalemin okşadığı, ben kokan onlarca mektup. Hiç dokunmadığım narin ellerinin onları açması için sabırsızlanıyorlar belki birkaç damla gözyaşı gelirde ıslanırlar. İşte o zaman yazılan her kelimenin bir anlamı olur, işte o zaman sevginin karşılığı gelir, işte o zaman toprak yağmura kavuşur. Bir gün daha kaybeder ölüm yatağındaki özlem ve gün gelir özlem kalmaz yerini mutluluğa bırakır. Arada özlemler kalmadığı zaman gözyaşlarını ben sileceğim.

Artık Çıkma Vakti Geldi

Kaybettik biz aşkı, sevgiyi, mutluluğu, şevki, paylaşmayı, bir bütün olmayı, biz olmayı. Unuttuk birbirimize nasıl davranacağımızı, eskisi gibi olmadık olamayacağız da. Bu giden yol artık ikimizi taşımıyor, artık biz olmayı beceremiyoruz. Sen ve ben olduk önceki gibi tanışmadığımız diğer yıllar gibi, iki yabancı olduk farklı hedefleri olan farklı yaşamlar olduk. Ellerin buz gibi artık ben bile ısıtamıyorum, kalbinde öyle. Görmüyor beni o kör olasıca kalbin, benim kırıldığımı parçalandığımı görmüyor. Her zaman yaptığım gibi kendim topluyorum parçalarımı başkası yardım etmiyor, etmesini de istemem zaten. Bu hayat bana yalnızken daha çekilir. Göz göze gelemedik biz hep başka yerlerdeydi kafalarımız, biz olmamızın kıymetini bilemedik ve sonunda kaybettik. Görünmez olarak yaşıyorum senin hayatında, ama artık çıkma vakti geldi...

Yaşandı Say

Kimi zaman yorgunluklarımız vardı, dokunamadık yüzlerimize. Aramıza sonbahar girdi döküldü gittikçe yaşadıklarımız, hepsi yorgun ve bıkkındı.Kırılmanın son aşamasındaki bir ağaç dalı gibiydi kalpler, direnmeye çalışıyordu ama sonbaharın verdiği ağırlık onları kırdı.

Susma !

Her şeye inat biz hiç kopmadık birbirimizden, bir çok sorun yaşadık ama hiç kavga etmedik. Hayat BİZİM için güzeldi. Çok şey yaşadık çok şey paylaştık, başkalarının hayatlarında nasıl zaman kaybettiğimizi anlattık birbirimize. Kaybolan yıllarda neler yaptık, kaç durakta indik, kaç otobüs kaçırdık... Bazen günlerce hiç konuşmadık, hiç birbirimizi düşünmeden geçti günler belki ama kader unutulmamıza izin vermedi. Sonra aradan aylar geçti, sen benden hiç geçmedin gittikçe yaklaştın. Sonra araya günler girdi koskoca bir deniz girdi, ben yüzme bilmediğimden hep uzun yolu seçtim. Belki uzun yol olabilirdi ama en güvenilir en sağlam yoldu benim seçtiğim yol bu sayede birbirimizi kaybetmeden bulabilecektik çünkü gittiğimiz yer belliydi. Ben senin sesinle buldum yolumu, ne olur susma !

Peki ya siz ?

Yanlış anlaşılmalar değil miydi bize ümit veren, güven kaybettiren. Yanlış anlaşıldığımız için değil mi bu yalnızlık ? Etrafta korkak gözler var hep sanki bir şey yapacakmışız gibi. Oysaki biz sadece sevmek istiyoruz, sevilmek istiyoruz. Hatta çok bile sevebiliriz, her gün yeniden de tanışabiliriz, her şeyi yapmaya hazırız biz. Peki ya siz ?