ADAM
Bugün nasılsın adam?
Hadi bana beni özlediğini söyle. Kuyuların en dibindeyim senin beni özlemediğin vakitlerde. Biraz özlemimden bağışlasam sana. Ulaşabilir miyim kalbine? Kalbin demişken; senin kalbinin hiç duraksadığı oluyor mu.. Mesela bir ses duyduğunda, heyecanlandığında, sevindiğinde vesaire vesaire.
Oyunlar oynardık eskiden çok eskiden, ben daha çocukken. 5 taş oyunu vardır bilir misin adam? Biz onu saatlerce oynardık. Taşı havaya ne kadar atarsam avuçlarımın arasından o kadar hızla toprağa düşerdi. Toprak yediği dayakla birlikte bir koku yayılırdı ki... Yağmur sonrası gibi. Sende benim ihtiyacım olan yağmur var. Vücuduma dokundukça benliğimi ortaya çıkaran. Çisele üzerime sessizce. Dolaş saçlarımın arasında. Güneş doğacak birgün ısınacağız biliyorum.
Evimiz olsun. Pembe değil hayır, hayır! Mavi panjurlu. Mavi seni hatırlatır bana. Dedim ya hani yağmur.. Sen mavisin, yağmur MAVİ. Odalar şirin ufak olsun. Ufak olsun ki her kapıyı açtığımda karşımda senin mavi gözlerinle karşılaşayım. Gitmelerin sadece evimize ekmek getirmek için olsun. Gelirken de konyak al olur mu? Seninle biraz mayhoş olmak bana en büyük mutluluk olur. Çocuklarımız kapıda 5 taş oynasın. Ama onlara yere taş düşürmemeyi iyi öğretelim. Olurda düşürürlerse bir daha oynamazlar. Benim gibi duygusal anne ve senin gibi sabırsız bir babanın çocuklarının karakterlerini sen düşün. Uyutmadan masalda oku onlara. Öpücük kondur dudaklarının kenarındaki gamzeciklere. Gözün gibi koru onları olur mu?
Şimdi gitme vakti adam.. Gözlerinin önünde gittikçe eriyorum. Hastane odası dar geliyor. Gökyüzüne uçurmak isteyen iki melek var. Ben maviye gidiyorum. Sana geliyorum. Uzaktan seni seyredeceğim. Sakın ha ağlamak yook ! Göz yaşı sana yasak. Çünkü sen yağmursun, mavisin. Sevdiceğimsin adam. Hoşçakal
Yorumlar
Yorum Gönder
Teşekkürler.