Kayıtlar

Ağustos, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rahat Adam

Geri ver bana kırılan kalbimi, geri ver yaşadığımız mutlu günleri, geri ver bana sevgimi. Alıp götürdün neyim varsa, bir hiç oldum gökyüzünde. Ben artık benlikten çıktım artık istediğin o iğrenç kalıba girdim. İstediğin oldu bak artık duygusuz bir insan oldum. Düşüncelerim var sadece bu yüzden sadece düşünmekle yetiniyorum. O kadar çok düşündüm ki artık, sensiz olmadığını anladım. Evet anladım ama bi boka yaradığı söylenemez. Sonra biraz daha düşündüm "Hep acıyla mı yaşayacağım lan ben" dedim. E işte böyle olduk öyle düşününce, rahat adam...

Unutamam ki

En çok bu saatlerde zorlanıyorum. Birden gözlerim doluyor. Boğazımda düğümleniyor kelimeler. Ellerim buz gibi oluyor. Elimle boynumu tutup o sıcaklık ve soğukluk arasındaki ısıyı hissederken,nefes alış verişim hızlanıyor. Kalbim göğüs kafesime sığmıyor sanki.Kafamın içinde dolanıyor geçmiş. Söylediğin cümleleri duyuyorum sesinden. Odamın içinde geziyor ; yokluğun.

Biraz daha viski lütfen..

Biraz daha viski lütfen.. Kaç gece ağladım senin için, kaç gece çaresizliği tattırdın bana? Bir fikrim yok. Her mesajı sen attın zannettim, her mesajı sen atmışsındır diye büyük bir heyecanla açtım ama sen değildin. Senin söyleyeceğin kelimeleri başka adamlardan defalarca duydum ben. Tat vermiyorlar artık, olmuyor işte aşık olamıyorum. Aşık olmayı geçtim, sevemiyorum bile. Bana ne yaptın bilmiyorum ama ben büyüdüm. Çocuksu hareketlerimden hep şikayet ederdin, oysa bilmiyordun ki ben sadece senin yanında saçmalıyordum. Şimdi herkes beni çok ciddi bir kadın sanıyor. Düşünsene gülmüyorum bile, hep suratım asık. Hep kafam yere eğik. Bir mekana gittiğimizde yanımdaki hemcinslerim güzel erkek tavlama peşine düşüyor, kesişmeler vesaire ama olmuyor. Bu seni unutamadığımdan değil, bu seninle ilgili bir şey değil aslında. Bu kendimle ilgili, içimden gelmiyor artık. Herkes her şey aynı gibi geliyor bana senden sonra. Çünkü sen bana aşkı tattırmıştın, sevgiyi, heyecanı. Başkasında

En önemliside sen yoksun

Özür dilerim, ben yine tutamadım kendimi. Yine nefret edemedim senden, yine bitiremedim seni. Ne kadar denesemde, silemedim içimdeki sevgini. Öyle çok özlüyorum ki seni, hayır senin yerinde olsam daha fazla kıyamazdım bana. Ama nasılda mutlusundur şuan, ahım kaldı sanıyorum ama, yok herhalde çok iyisin diye duydum. Öyle dediler işte. Eh biraz da üzüldüm ama merak etme, bende iyiyim. İyi olmaya çalışıyorum, senden sonra ne kadar olabilirsem. Zor oldu ama yinede mutluyum. Hemde o kadar mutluyum ki, seninle olduğum zamandan az acı çekmeye başladım artık. Nasıl diyebilirim, alıştım sanki biraz. Ee tabi hayli zaman geçti, böyle olması lazım, böyle olmalı. Ama bazen aklıma geliyorsun, ve işte o zaman herşey yine eskiye dönüyor , bir an o kadar kötü hissediyorum ki, ama merak etme biraz sonra geçiyor. İnsanı en çok üzen unutulmayan anılar derler, gerçekten öyle, ben seni unuttum da, onları unutamadım ki zaten. Bakarsın zamanla onlarda unutulur , ne dersin ? Bende isterim senden geriye hiçbir

Neden mi yalnızım ?

Neden mi yalnızım? Bir nedeni yok aslında. Sadece "daha iyilerine" layıkmışım... Öyle söyledi terkedip giderken beni,Bir de üstüne "hayatım boyunca mutluluklar" diledi. O hayran hayran baktığım gülümsemesi duruyordu hala dudağının kıyısında, Denizini kaybetmiş bir martı gibi indirdim kanatlarımı usulca ve bir ayrılığın ağır yorgunluğu çökerken omuzlarıma, Eğdim başımı önüme "peki" dedim, İlk defa bırakıyordum, kendimi terkedilmişlik boşluğuna "peki" dedim ve sustum,İçimden "gitme" diye haykırırcasına, sustum... Neden mi yalnızım? Geçerli bir sebep uyduramıyorum bu soruya, Sadece "yapamıyormuşuz" hepsi bu... Böyle cümleler çıkıyordu dudaklarından, bırakırken ellerimi parmak uclarımda kalan, sıcaklığının son birkaç kırıntısıyla usulca ceplerime iliştirdim, avuçlarıma bırakılmış yalnızlığımı hiçbir şey diyemedim, Boğazımda bütün bir şehrin gürültüsünü düğümlercesine,Gözlerimle "seni seviyorum, lütfen gitme" de

Hep içinde yaşar

Biri cikar karsina ona karsi koyamazsin ona herkesten cok guvenirsin guvenmek istedigin icin guvenirsin aslinda,o herkesten ozeldir senin icin herkesi silebilirsin onun icin,onunlayken daha güçlüsündürr. Seni iyi kılar onun varlığı. Yoklugunda hevesin mutlulugun kaçar her sey icin,özlersin aralıksız özlersin onu kaybetmekten korkarsin araniz iyi olsada aklinda hep 'ya onu bir gun kaybedersem?' Sorusu vardir.. Sana seni asla birakmayacagim der seni ne kadar cok sevdigini soyler icin rahatlar ona yine guvenirsin. Onunlayken hicbir seyden korkmazsin,o senin koruyucu melegin olur bir nevi,onunla her soruna cozum bulucakmissin her sey guzel olucakmis gibi hissedersin. Varligi sana huzur verir,onun kilina zarar gelicek diye odun kopar ondan uzak kaldiginda uykularin bolunur korkarsin her seyden cok ona zarar gelmesinden onu bir daha gorememekten korkarsin. Sevgin uykusuzlugun olur,huzursuzlugun olur,tatsizligin olur ama yinede seversin. Her gecen gun buyuyen bir sevgiyle seversin. Sa

Çabuk dön,olur mu ?

Resim
Dışarıyı izliyorum. Hislerim birbirine dolanmış sanki,git gide kördüğüm oluyorlar. Çözemiyorum, dahada karışıyor. Sadece ne hissettiğimi bilmiyorum çoğu zaman. Ne yaptığımı, ne söylediğimi, kimle nasıl konuştuğumu. Hepsi yitip gidiyor aklımdan. Başım bulanıyor, midem dönüyor, gözlerim duyuyor, kulaklarım görüyor.. Rüzgar ıslık çalıyor, pencere camına vuruyor yokluğun. Ürperiyorum. Baktığım her yerde seni görüyorum sanki. Attığım her adım beni sana götürüyor gibi. Seni görüyorum, aynaya her bakışımda. Hüzün geçiyor gözlerinden, saçların kırılmış, dudakların çatlamış. Elimi uzatsam tutacak gibisin. Bilirsin, en ufak şeylerle bile mutlu olmaya çalışırım. Seninle aynı gökyüzünü paylaşıyoruz, aramızda onlarca şehir olmasına rağmen. Kimi zaman aynı anda nefes alıp veriyoruz, aynı güneş yakıyor tenimizi. Aynı anda gülümsüyoruz bazen aynı anda üzülüyoruz. Bazen aynı anda kafamızı yastığa koyuyoruz, farklı yerlerde aynı anda sarılarak uyuyoruz birbirimize. Kilometreler yokluğunu gizliyor.

Hiçlik

Hayata 0'dan başlamak ne kadar zor olabilir ki ? -Geçmişinde sana zarar vermiş seni yıpratmış herkesi bir kalemle silmek. Yeniden başlamak hayata 0'dan sonsuza. Bütün her şeyi unutmak istiyorum kafamı kurcalayacak bütün soruları cevaplamadan unutmak istiyorum. Sevdiğim ve beni seven herkesi boş verip dünyada bir "HİÇ" olmak istiyorum...

Gülüp Geç

Sen biteceğini mi sanıyordun giderken ? Geçmişi kolayca silip atmayı mı düşünüyorsun, geçen her günün anısını silebileceğini mi düşünüyorsun ? Ki böyle düşünüyorsan en büyük hatayı yaparsın. Gittiğimiz her yerde anı kalır, her yere izimizi bıraktık biz, düşüncelerimizi bıraktık oraya, beraber düşündüğümüz geleceğimizi bıraktık. Belki şu an çok uzaksın oralardan ama elbet bir gün uğrayacaksın beklediğimiz duraklara. Seni güldürdüğüm her anı hatırlayacaksın, saçmaladığımız o bankı hatırlayacaksın. Her zamanki yerimizi unutabilir misin sor bi kendine. 2-3 mesajla her şey biter mi sanıyorsun sen. Ama kin ve nefret her şeyi bitirir, zaten bitmiş bile. Kimse üzülmez belli bir süreden sonra sadece hatırlar ve içinden "vay amk ne günlerdi" der. Bende sadece değmeyen yaşanmışlıklar uğruna gülüyorum, eğleniyorum. Dün ne yaptım diye düşünmüyorum ki bilirsin beni çok unutkanımdır. Ama bu satırları yazarken geçirdiğim 10 dakikaya üzülüyorum ve uzatmıyorum. Hatırladığım zaman seni gülüp ge

Bazen parmak uçlarına kadar özlüyorum

Resim
Tam da bu saatlerde üzerine bir yalnızlık hissi çöküveriyor. Yaklaşık altı aydır hayatında olan birini düşünmekten fazlasıyla yoruluyorsun. Fotoğraflarına bakıyorsun, her ayrıntısını aklında tutmaya çalışıyorsun. Yazdıklarını okuyorsun, bazıları eğlenceli, bazıları umut dolu,bazıları fazlasıyla aşık yazılar. Gülümsüyorsun ama içten değil,donuk, siyah bir gülümseme. Gökyüzüne bakıyorsun. Uzun süredir tek avuntun; gökyüzü. ”Biz aynı gökyüzünü paylaşıyoruz, düşünsene.” diyorsun çevrendekilere, ama çoğu senin gerçekten ne hissettiğini anlamıyor. Klavyeye düşen gözyaşlarını görmüyorlar mesela, ya da o uyurken göğüs kafesini nasıl gözlemlediğini. Ayrıntılarını ezberlemeye çalıştığını bilmiyorlar ya da adını duyduğunda kalbinin nasıl acıdığını. Onlara göre saçma sapan bir ilişki işte, mesafelerle hiçbir şeyin yaşanmayacağını düşünüyorlar. Doğru,yaşanmıyor. Bir kere bile gözlerine bakamadığın birini özlemek,sürekli ”Beni düşünüyor mu yoksa unutuyor mu?”  diye düşünmek yoruyor. Birlikte ya

Neredesiniz ?

Nerede bu lanet olasıca insanlar ha söylesenize ? Evdeyim oturuyorum boş boş ve sonradan bir şey farkettim ses gelmiyordu hiçbir yerden. Biraz zaman geçti sonra bir şeyi daha farkettim sokakta insan yok. Evin içinde garip garip sesler çıkarmaya başladım sonra ama cevap gelmiyordu. Sonra bir boşluk hissettim hayatım sanki herkes beni terketmiş gibiydi, sanki herkes yerin dibine girdi ve oradan beni izliyor gibiydi. Peki ama ben neredeydim yeryüzünde mi gökyüzünde mi ? Elimi attığım her yerde bir boşluk hissediyorum daha doğrusu bir şey hissetmiyorum sadece o sıcak esinti vuruyordu yüzüme. Bir anda yerimden fırladım ve aşağı indim, etrafta kimse yoktu ama tüm gözler benim üstümdeymiş gibiydi. Hani böyle geceleri karanlıkta gözler görürsünüz ya ışıldayan onun gibi boktan bir duyguydu bu. Ama fark şuydu yarasalar yerine insanların gözleriydi onlar. Gündüz vaktiydi fakat sadece gözleri gözüküyordu insanların bedenleri neredeydi ? Her neyse girdim her zamanki alışveriş yaptığım marketime. Ka

Her Şey Farklı Olabilirdi

Resim
Her şey farklı olabilirdi, insanoğlu doğarken ağlamak yerine gülebilirdi. Dünya elips değilde kare olabilirdi. Güneş bizi ısıtmazdı belki üşürdük. Sevindiğimizde gülmek yerine ağlardık belki, belki sevilmediğimiz de üzülmek yerine sevinirdik. Uzaktaki sevdiklerimi belki özlemek yerine sıkılırdık. Her şey farklı olabilirdi anlataabiliyor muyum ? Mesela sen gitmek yerine kalabilirdin, mesela yalnız başımıza ağlamak yerine beraber gülebilirdik, bir çiçek koparıldığında solmazdı belki. Kötülük olmazdı belki sadece iyilik olurdu. Evet bunlar şimdiki zamanın tam tersi belkileri. Bu dünyada mutluluğa az rastlanır hüzne çok. Aşka az rastlanır nefrete çok. Gülücük seslerine az rastlanır, gözden dökülen yaşlara çok. Kısacası bu hayat boktan, kısacası bu hayatta yaşam yok lan !

Lanet şehir

Bir çanta ihtiyacım olan. Bir sabah uyanıp,bir valize tüm eşyalarımı koyup gitmek istiyorum bu şehirden.Evim dediğim ama içinde huzur ve beni birlikte barındıramayan bu dört duvardan gitmek istiyorum.Bir otobüs bileti bu şehirden gidişim,çok uzakta değil. Cüzdanım,kulaklıklarım,şarj aletim telefonum,kolyem ve valizim... Sana gelmeye hazırım,bir otobüs bileti bu şehirden gidişim,çok uzakta değil. Yollar nereye götürecek beni ? Sana mı geleceğim,sana mı yüriycek ayaklarım? Çaresizliğim son bulucak mı kollarında ? Huzur bulacağım yerde olmak istiyorum artık,bu şehirde değil. Bir otobüs bileti bu şehirden gidişim,çok uzakta değil. Ayrılık vaktidir bu saniye. Yıllarımı alan bu şehirden kaçış saatimdir. İplerin koptuğu,dayanamadığım dakikadır.    Üzerimde sevdiğin mavi elbisem,beyaz babetlerim.Kimse sevmedi senin gibi,kimse olmadı sen gibi.Geliyorum artık varlığım.Bir otobüs bileti o şehire gelişim,çok uzakta değil. Otobüsten inip,aynı şehirde nefes almak var seninle.Bastığın yerler

Katilsin sen

Milyonlarca sesi tonu var.Ama seninkini duyduğumda hissettiklerimi hissettirmiyor hiç biri.Kulağımda söylediğin o son sözler var şimdi.Gitme,yapma,bırakma,acıtma,yakma,atma,silme,sev. Yankılanıyor odamın her bir yanında bağrışların.Ben çığlıklarımla bastırdıkça sesini daha da artıyor kalbimin çarpışları. Geri dönmüyor hiç bir saniye.Zaman ilerledikçe bağrışların artıyor.Sen bağırdıkça bir parça daha ayrılıyor bedenimden.Gözümden düşen her damlayla beraber sende düşüyorsun. Acıtıyorsun canımı hala.Ne git diyebiliyorum ne de sus.Gidersen ölürüm.Susarsan ölürsün.Sonuç benim ölümüme çıkar yine. Ne git ne de sus! Gitme diye bağrıyorsun.Sesini daha önce bu kadar kuvvetli duymamıştım hiç. Gitme! bırakma beniii ! Sahte göz yaşlarıyla süslenmiş bir veda bu,vazgeçmiştik aylar öncesinden çünküü. Gidişim belliydi,son çırpınışlardı yaptıklarımız.Sevmediğin biriydim ben artık,sokağa çıktığında gördüğün onlarca yüzden farkım yoktu.Bunu bile bile aylarca yanındaydım.Bir dost arkadaşcasına.. Ev

Kıymetini Bil Elindekinin

Resim
İnsanoğlu nankör elindekinin değerini bilmez. Azıyla yetinmez her zaman çoğunu ister bu böyledir ve hep böyleydi. Biri gelip bunları değiştirmeye kalkmaz, kalksada işe yaramaz. Bak okuyucu elindeki aşkın kıymetini bil, yoksa bile ileride olacak işte o zaman karşındaki insana her zaman değer ver. Onu kaybetme veya bırakma. Belli bir zaman geçer aradan sonra farkedersin ne kadar değerli olduğunu ama o zaman geç olur. Kaybeden sen olursun, üzülürsün, harap olursun... Bir otobüs biletini bilerek yırtmak gibi bir şey bu, o otobüs seni ulaşmak istediğin noktaya götürecektir fakat senin aptallığın yüzünden hep otostop çekmek zorunda kalırsın. Ulaşacağın kadına giderken yollarda bir çok kadınla tanışırsın arada bir geçiş dönemleri olur yani. Ama o kadınlar sana hep zaman kaybettirirler ve seni bekleyen kadın bir süre sonra bıkar ve çekeer gider...

Duygusuz Adam

Evet, ben duygusuz adam. Yılların harcadığı duygularım kalmadı artık. Hani böyle yaşamaktan tat almazsın ya bende öyleyim, tatsız tuzsuz bir yaşam sürmeye başladım. Şu sıralar dinlediğim şarkılarda bir duygu hissedemiyorum ne sevinci ne hüznü tadamıyorum duygusuzluk gerçekten çok zor bunu anlayamazsınız ve kimsede anlamıyor beni. Duygularımı kaybettim diyorum gülüyorlar, dalga geçtiğimi sanıyorlar. Beni yaşama kavuşturacak birine o kadar çok ihtiyacım var ki... Kim olursan ol gel diyorum resmen. Şimdi sizde bunları okurken ergen tripleri zannedeceksiniz fakat gerçekten öyle değil. Zevk aldığım bir şey yok anlatabiliyor muyum? Yada anlayabiliyor musun? Böyle ağlamak istiyorum rahatlarım belki diye onu bile beceremiyorum. Geçen sırf gözümden yaş aksın diye soğan doğradım elimi kestim. Tanrı bana duygu diye bir şey tattırmıyor. Ne bileyim ya sanırım biri bana beddua etti böyle oldum. Kimin ettiği belli zaten ama neyse etmediğini farz ediyorum. Cengiz Kurtoğlu bile dinledim belki içim burk

Çırpınma Batarsın !

Resim
Bıraktığım her şey gibi kedimi de bıraktım bu sonsuz okyanusda. Bekledim yıllarca bekledim belki, belki bir gün ayak basacağım bir kıyı bulurum diye. Etrafım o kadar soğuk ve boş ki elimi attığım her yerde su var. Su hayattır ya hani benim ölümüm oluyor. Artık sessiz sedasız denizlerde yol almaktan bıktım. Beni kendime getirebilen kimse olmadı bu zamana kadar. Boşlukta gezerken elimin altından geçen balıklar vardı sadece. Yardım edecek bir gemi yoktu, yardım edecek kimse yok ! Kendi başıma yıllardır böyleyim ben hep kendim yüzdüm eşlik eden olmadı olamadı. Dünya da o kadar nüfus varken ben bir insana bile denk gelmedim. Boğulmaya başladığımda kurtaran yoktu çırpındım sadece kendi fermanımı hazırladım. Sonra yoruldum bıraktım ne halim varsa göreyim diye işte o zaman su yüzeyine çıktım. Şunu anladım ki sen ne kadar çabalasan o kadar batarsın bu hayatta bu yüzden sakin olup akışına bırakmalısın...

Sessiz çığlıklarım

Merhaba.Bugün size bir hikaye anlatacağım. Küçük bir kız çocuğunun başından geçen,büyük bir hikayeyi. http://www.youtube.com/watch?v=N0nDs408WIQ  Okurken bunu dinlerseniz,sevinirim :) 20 Mayıs 2010   Her şeyin başladığı gündü o tarih. Saat 21.00 sularıydı.Bilgisayarı açmış başında sıkılıyordum..Facebook'ta bir arkadaşlık isteği geldi. Baktım tanımıyordum.İsmi,siması hiç tanıdık değildi. Kabul etmek istemedim.Sonra yoksay tuşuna giderken mousem birden onayladım.İstem dışı yapmıştım bunu. Ellerim kabul et tuşuna basmıştı.Gülümsedim.''Neyse hadi dursun'' dedim ve duvarına bile girmeden facebooktan çıktım. 7. Sınıf sbs'ye hazırlanıyordum.Sınavımada az bir süre kalmıştı. Çalışmalarım azalmıştı.Sık sık geziyordum,bilgisayara takılıyordum.   O gece,20 mayıs akşamı hiç bir şey yoktu.Bilgisayarı kapattım 23.30 gibi yatmıştım. Sabah söylene söylene okula gittim. Telefonumuda götürmüştüm.Fen bilgisi dersinde en arka sıraya oturup facebooka girmiştim.Mesajlar(1) yazıy

Hayattan Kareler 2

Bugün saat kaç mıydı ? Bugün saat yoktu bugün kayboluş vardı hafif aptallık ve özlem vardı. Saatlerin özlemi vardı saatler öncesinin özlemi. Belki anlamsız bir özlemdi olmaması gerek bir özlemdi ama ne yapayım beynim hükmedemedi bu sefer kalbime. Hani ölmeden 1-2 saniye önce bütün hayatınız gözünüzün önünden geçermiş ya işte bende o an öldüm sanırım. O gönder tuşuna basarken her şey salisede geçti gözümün önünde hepsi değdi, geçti, acıttı. Hatıraların hepsi bana küfür ediyordu bunu neden yaptım diye. Gelecekse bana diyecek bir kelime bile bulamadı o an yerin dibine girdim. Geleceğim bana susmuştu ve o sessizlik bütün hayatımı altüst edebilirdi. Yanımda sadece beynim vardı kalbim bu bedeni terk etti, yaptığım aptallıkmış güya. Beynimse bana hak veriyordu iyi ki yaptın diyordu, iyi ki soğuduğun kadını bıraktın diyordu. Evet haklı soğudum hatta bir ara nefret etmeye başlamıştım. Sevgim tükenmişti neredeyse yoktu. İşte o kalan çok az bir kısım bile benim gözlerimi doldurmaya yetiyordu. Yen